Maden Mühendisleri istihdamı konusunda soru önergesi veren CHP Milletvekili Faik Tunay'ı Haftanın Maden Dostu seçiyoruz.
http://www.yerbilimleri.com/tbmmde-maden-muhendislerinin-istihdamina-iliskin-soru-onergesi-verildi/
31 Ekim 2012 Çarşamba
19 Ekim 2012 Cuma
Madencilerin de Bir TOKİ’si Olsa
Kafamızı çevirdiğimiz heryerde bir TOKİ tabelası görmek mümkün. Türkiye’nin tamamı bir şantiyeye dönmüş durumda. Her yerde devasa bloklar yapılıyor.
İktisat bilimiyle az çok uğraşan herkes yükselen binaların ekonominin kötüye gideceğinin işareti olduğunu bilir.
Sağlıklı bir ekonomide para sürekli aktiftir. Yani el değiştirir. Bir yerde yığılmaz. Birikmez.
Yastık altı denilen yatırım neden bir ülke ekonomisi için zararlı? Parayı aktif döngüden çıkarıp pasif bir duruma çevirdiği için.
İnşaat da ekonomiden parayı emiyor ve mütehitlerin kasalarında şişkinliğe neden oluyor. Mütahit bu parayla üretim yapsa yine tıkanma olmayacak. Ancak yatırım yapma eğilimi göstermiyor. Çünkü inşaat işinden zahmetsiz, risksiz çok tatlı para kazanıyor. Niye gidip sermayesini başka bir işe yatırsın? Tabii ki yine inşaat işine yatırıyor. Kasalar daha da şişiyor.
Türkiye’nin pek çok parlak iş adamının gözü bu parıltıyla kamaşıp başka sektör göremez oluyor. Başka bir iş kolunda dünya çapında markalar çıkarabilecek birikime ve organizasyon becerisine sahip patronlar inşaat sektöründe köreliyor.
Türkiye’nin serveti şehrin çevresine dikilen beton kulelere yatırılıyor. 3 odalı evi olan, 4 odalı ev almak için varını yoğunu seferber ediyor. Açık havuzlu sitede oturan kapalı havuzu da olan site için banka kredisine giriyor. Arzular, istekler kabartılıyor, ihtiyaçlar manipüle ediliyor ve ortaya iştahlı bir talep canavarı çıkarılıyor.
Bu cazibe merkezi devletin de gözünü kamaştırmış olacak ki TOKİ sadece orta gelirlilere ev yapan bir kurum olmaktan çıktı adeta inşaat sektörünün yakıtı devletten lokomotifi, buz kırıcısı oldu. TOKİ, devletin gücüyle inşaat sektörüne alan açıyor, cesaret veriyor, iş veriyor.
Devletimiz inşaat sektörüne gösterdiği ilginin onda birini madenciliğe gösterse; Türkiye gerçekten zenginleşir, 3 odalı evde oturanın 4 odalı ev talebi daha da meşru bir talep olurdu.
Halbuki Türkiye’de madencilik yapmak isteyen yerli sermaye bir göle atılıyor. Yüzüp kıyıya çıkabilirsen ne iyi. Yoksa boğuluyorsun. Bir yatırımcı her türlü yasal yükümlülüğü yerine getirse de yerel medya kampanyası ile milyonlarca dolarlık yatırımı boşa gidebiliyor. Bu durum yerli sermayeyi madencilik işine girmekten alıkoyuyor. Ya yabancı sermayeye kalıyor ya da o bölgede madencilik akamete uğruyor. Keşke TOKİ gibi bir kurum madencilerin önüne düşse, yolları açsa, madencilikle uğraşanları cesaretlendirse, desteklese. Biz de çok sevdiğimiz işimizi yapabilsek. Türkiye kazansa.
17 Ekim 2012 Çarşamba
Haftanın Maden Dostu - Kızılelma Köyü Sakinleri
Ağı Dağındaki altın arama çalışmalarını destekledikleri için Kızılelma Köyü sakinlerini Haftanın Maden Dostu seçiyoruz.
15 Ekim 2012 Pazartesi
12 Ekim 2012 Cuma
Havuzdaki Cari Açık
Ekonomi iyiye gidiyor, GSMH büyüyor. Kişi başına düşen yıllık gelirde sınıf atlıyoruz. Biz dünyanın en büyük 16. Ekonomisiyiz.
Bu tatlı sözleri acı biberle kesen şöyle bir cümle geliyor arkadan mutlaka: Ancak büyüyen cari açık geleceğimizi tehdit ediyor. Cari açık; kredi kartı borcunu kredi kartından çekilen avansla kapatmaya benziyor. Kredi kartıyla iyi yaşıyorsun ancak gelirin borcu kapatmaya yetmiyor. Sen de başka bir kredi kartından nakit avans çekip borcunun asgarisini ödüyorsun. Sonu iflas, sonu bataklık.
Biz Türkiye’de her yıl üreterek, ihracat yaparak kazandığımızdan daha fazlası ithalat ile dışarıya çıkıyor.
Tüm sınavlarda çıkan ve ‘ne işimize yarayacak kardeşim! Büyüyünce poolman mi olacağız?’ diye söylendiğimiz havuz problemi bu sefer gerçekten işe yarayacak. cari açık meselesini iyice anlamamızı sağlayacak. Dolu bir havuza saatte 100 litre su akmaktadır. Havuzun altındaki delikten ise saatte 120 litre kaybedilmektedir. Bu havuza ne zaman atlarsan kafa üstü betona çakılırsın?
Sorunun cevabını tam olarak hesaplamak için vakit kaybetmeyelim ama eninde sonunda çakılırsın bu bir gerçek. Giren su ile çıkan su arasındaki 20 litre su cari açıktır. Uzun bir süre havuzda yüzersin, serinlersin ama gün gelir havuzda bir damla su kalmaz.
Türkiye’nin cari açığı madencilikle kapanır hatta fazla vermeye bile başlar. Çünkü havuzun deliğini maden ithalatı büyütüyor.
Bu tatlı sözleri acı biberle kesen şöyle bir cümle geliyor arkadan mutlaka: Ancak büyüyen cari açık geleceğimizi tehdit ediyor. Cari açık; kredi kartı borcunu kredi kartından çekilen avansla kapatmaya benziyor. Kredi kartıyla iyi yaşıyorsun ancak gelirin borcu kapatmaya yetmiyor. Sen de başka bir kredi kartından nakit avans çekip borcunun asgarisini ödüyorsun. Sonu iflas, sonu bataklık.
Biz Türkiye’de her yıl üreterek, ihracat yaparak kazandığımızdan daha fazlası ithalat ile dışarıya çıkıyor.
Tüm sınavlarda çıkan ve ‘ne işimize yarayacak kardeşim! Büyüyünce poolman mi olacağız?’ diye söylendiğimiz havuz problemi bu sefer gerçekten işe yarayacak. cari açık meselesini iyice anlamamızı sağlayacak. Dolu bir havuza saatte 100 litre su akmaktadır. Havuzun altındaki delikten ise saatte 120 litre kaybedilmektedir. Bu havuza ne zaman atlarsan kafa üstü betona çakılırsın?
Sorunun cevabını tam olarak hesaplamak için vakit kaybetmeyelim ama eninde sonunda çakılırsın bu bir gerçek. Giren su ile çıkan su arasındaki 20 litre su cari açıktır. Uzun bir süre havuzda yüzersin, serinlersin ama gün gelir havuzda bir damla su kalmaz.
Türkiye’nin cari açığı madencilikle kapanır hatta fazla vermeye bile başlar. Çünkü havuzun deliğini maden ithalatı büyütüyor.
1 Ekim 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)